- evladım, o dudağının altındaki şey nedir öyle?
- sakaaal..*
- berbere gidiyosun.
- hocam zengin ettiniz elin adamını.
- kaçtı numaran ?
- kim o konuşanlar? ümit, mert ikiniz dışarı..
- ama hocam?
- dışarı çıkın..
- hocam biz konuşmuyoduk ki arkadaşlar konuşuyordu onları susturmaya çalışıyorduk!*
- ...
- yemediniz di mi?
- yemedim..
- eh madem öyle.. hadi ümit..
-mehmet çıkar mısın dışarı?
+ben ne yaptım hocam ya?
-çık diyorum.
+ya hocam herkes konuşuyo bi tek beni mi görüyosunuz?
-mehmet tamam çık yok yazmıyacam.
+(akabinde mehmet kafasını sağa sola yatırarak sınıftan çıkar)
- çık dışarı!
- hocam?
- çık dışarı dedim.
- hocam neden ben? sadece ben mi güldüm ya?
- dışarı çıkar mısın!?
- tamam ya özür dilerim, kusura bakma hocam. bir daha olmaz.
- ya sen çık ya da ben çıkacam!
- siz kalın ben çıkarım, ayıp olmasın, dersi bilmeyeyim şimdi eheh.. iyi dersler...
-çık dışarı
-hocam bak bu iki oldu (elindeki tespihi sallarken bir gözüyle hocaya dik dik bakıp, uzun adımlarla dışarı çıkar)
-olm neden konusuyorsun derse girmek zorunlu değil yoklamada almıyorum git dağda bayırda konus
-güneş var hocam
-olm o zaman bos sınıflara git konus
-o zaman zevkli olmuyor
-lan çık dışarı başıma belaya sokma